Trabzonspor’un yıldız futbolcusu Thomas Meunier, en iyi 11’ini belirledi. Belçikalı oyuncu, kadrosunda bordo-mavili takımın sol bek oyuncusu Eren Elmalı’ya da yer verdi.
İHA
Trabzonspor’un ara transfer döneminde Bundesliga ekiplerinden Borussia Dortmund’dan kadrosunu kattığı Thomas Meunier, bordo-mavili kulübün dergisine röportaj verdi.
Kısa süredeki başarılı performansıyla dikkatleri üzerine çeken Belçikalı sağ bek oyuncusu, birçok konu hakkında görüşlerini belirtti.
“Takımla daha ileriye doğru yol alabilmek için sabırsızlanıyorum”
Ocak ayında birkaç transfer teklifi aldığını belirten Meunier, şunları dedi:
Ben de bunları kulübüme sundum. Maalesef kulüp tüm teklifleri reddetti. Benim için de ilginç bir durumdu çünkü o an Dortmund’da 4 sağ bek vardı. Ama günün sonunda ayrılmamı istemediler. Ancak 10 gün sonra bu kez kulüpten ayrılabileceğimi söylediler. Transfer döneminin kapanmasına birkaç gün kalmıştı. Açıkçası kulübün yaptığı çok adil bir durum değildi. Ama ben hep saygılı olup hiçbir şey söylemedim. Ve bir kulüp bulmak zorundaydım. Çünkü planım mümkün olan en fazla sürede sahada olmak ve Belçika Milli Takımı ile Avrupa Şampiyonası’na katılma hayalini canlı tutmaktı. Plan; her maçta oynamak, sağlıklı kalabilmek, kazanmak, ritim tutturmak, çünkü bu da sürecin bir parçası. Ve yine etrafımda pozitif bir atmosfer ve enerji bulunmasını sağlamak da hedeflerim arasındaydı. Trabzonspor da doğru zamanda geldi ve o anda benim için hem en iyi fırsat ve en iyi çözümdü. Doğrusunu söylemek gerekirse de hiç pişmanlık duymadım. Harika bir oyuncu grubumuz var. Doğru mantalite doğru disiplin. Takımla daha ileriye doğru yol alabilmek için sabırsızlanıyorum.
“Gerçek bir takım oyuncusuyum”
Meunier, sahada eski usul tarzda ama modern yeteneklere sahip bir oyuncu olduğunu vurgulayarak, şu ifadeleri kullandı:
Asla pes etmem. Her maçta 12-13 kilometre civarında koşarım. Hep takımı düşünürüm. Kendimden çok fedakarlık yaparım çünkü bazen biraz daha fazlasını yapmaya, kişisel bir bakış açısıyla maçı değerlendirmeye çalışırım. Ama önceliğim hep takım arkadaşlarımın, pozisyonlarının dışına çıkmış olanların açıklarını kapatmaktır. Gerçek bir takım oyuncusuyum.
“En az Haziran 2025’e kadar Trabzon’da olacağım”
Trabzonspor ile 18 aylık sözleşmesi bulunduğunu belirten Belçikalı oyuncu, şu şekilde konuştu:
En az Haziran 2025’e kadar Trabzon’da olacağım. Bu benim için artık uzun dönem demek çünkü 22 yaşında değilim. Eylül ayında 33 olacağım. Sona başlangıçtan daha yakınım. Bu tarz bir tecrübenin de tadını çıkarmalıyım. Açık görüşlü birisiyim, Belçika’da, Fransa’da, Almanya’da oynadım. Yeni mücadeleler tanıyabilmek benim isteklerimden biriydi. Sonrasında da Türkiye’ye gelme imkanım oluştu. Bu, İspanya, İtalya, Rusya ya da herhangi bir yer de olabilirdi. Ama burada, Trabzon’da doğru kararı aldığımı düşünüyorum. Çünkü tesisleri gördüğümde, teknik ekibi gördüğümde, kulübün etrafındaki ve kulübün içindeki insanları gördüğümde çoğu şeyin mükemmele yakın olduğunu görüyorum.
“Oynadığım her kulüpte kontratımın sonuna kadar devam ettim”
İstikrardan yana bir oyuncu olduğunu belirten Meunier, şu açıklamayı yaptı:
Oynadığım her kulüpte kontratımın sonuna kadar devam ettim. Ben hep uzun dönemde düşünülen, kullanılan bir kişi oldum. Planım da bu. Eğer burada 2-3-4 yıl kalacaksam her şey istediğim gibi olmalı. Şu an içinde olduğum ortam da tam böyle bir ortam.
“Brezilyalı oyuncular gibi yetenekler sergilemek benim için bir zevk”
Muhasebe eğitimi aldığını ancak daha sonra sanat üzerine okumayı tercih ettiğini belirten Thomas Meunier, şunları dedi:
Sahada yeteneklerimin olduğumu biliyordum çünkü topla oynamak, hareketler, Ronaldinho ve o tarzdaki, onlarla büyüdüğüm Brezilyalı oyuncular gibi yetenekler sergilemek benim için bir zevk. Sınıfta da kendimi çizim yaparken, resim yaparken bulmuştum. Yetenek ve orijinallikle ilgili bir konuydu. Bir özgürlük gibiydi, biraz da sahadaki özgürlük gibi. Fikrini kullanıp onu kağıda dökebilmek ya da bir tuvale. 3 yıllık bir sanat okuma imkanım vardı ve hala da çok ilgiliyim.
“Futbolu bir sanat gibi görüyorum”
Meunier, futbola ilk başladığında bir dönem çalışmak zorunda kaldığını ve bir fabrikaya da girdiğini belirterek, şu şekilde konuştu:
Benim için en iyisi futbol çünkü ben futbolu bir sanat gibi görüyorum. Yapabildiğim en iyi sanat tabii ki futbol. 25 yıldır bu sanatı icra ediyorum. Doğrusunu söylemek gerekirse çizim yapmayı, grafitiler çizmeyi seviyorum. Bazen de masanın başına çocuklarımla geçiyorum ve ben çizmeye başlayınca onlar da aynısını yapıyorlar. Sanat aynı zamanda başkalarına aktarabileceğiniz de bir şey.
“Yerde bilerek yatan oyuncuya çok sinirlenirim”
Sahada bilerek kendini yere atan oyunculara çok sinirlendiğini belirten 32 yaşındaki futbolcu, şu ifadeleri kullandı:
Bunu kabul edemiyorum. Çünkü sanki biri ayağınızı kırmışçasına ağlayıp, sonra hiçbir şey olmamış gibi ayağa kalkıp devam edemezsiniz. Bu hile yapmaya girer. Bu hakemlerle, rakiple, takım arkadaşlarınızla oynamaya, aldatmaya girer. Bu tarz davranışları sevmiyorum. Bazen o oyuncuyu tutup ayağa kaldırmak istiyorum. Ama bu durumda kart göreceğim için kendimi tutuyorum. Ben adil oyunu seviyorum. İyi bir agresiflik, iyi bir müdahale, bu tarz durumlarda her şey mümkün. Futbol bir temas sporu. Bazen fiziki, agresif olmak zorunda, ama bu terim olumlu açısından değerlendirilmeli. Hilecileri sevmiyorum. Her zaman da böyle oldu.
Belçikalı oyuncunun ilk on biri
Belçikalı oyuncu, ‘Antrenör olman halinde birlikte oynadığın en iyi oyunculardan nasıl bir 11 kurardın?’ sorusuna ise şu yanıtı verdi:
Öncelikle asla bir antrenör olmayacağım. Eğer en iyi ilk 11’imi vermem gerekirse, zor bir soru. Çok fazla oyuncuyla birlikte oynadım çünkü. Şöyle bir 11 olabilir yine de, Courtois, Meunier, Thiago Silva, Vermaelen, Eren Elmalı, Motta, Bellingham, Neymar, Hazard, Mbappe, Haaland.
Haber Kaynağı: İhlas Haber Ajansı (İHA)