Kocaeli’de iki çocuğunu öldürdükten sonra kendisinden şüphelenen polislere, “Çocuklarımı cennete gönderdim” diyen babanın yargılanmasına başlanırken, şüpheli olayı hatırlamadığı iddia etti. Karısının hakaretlerinden şikayet eden şüpheli, cezaevinde huzuru bulduğunu söyledi.
İHA
2023’te Kocaeli’de işlenen aile içi kan donduran çifte cinayetin dava süreci devam ediyor…
Körfez ilçesinde sokakta şüpheli şekilde gezen Murat R.’yi gören polis ekipleri, 45 yaşındaki adamı durdurdu.
“Çocuklarımı cennete gönderdim”
Şahsın “Çocuklarımı cennete gönderdim.” demesinden şüphelenen ekipler, hemen evi kontrol etti.
Murat R’nin annesinin evinde yapılan incelemede, Beril Yağmur (13) ve Yunus Emre R.(10) isimli kardeşler ölü bulundu.
Boğarak öldürdüğü belirlendi
Murat R. gözaltına alınırken, çocuklar ise morga kaldırıldı. Yapılan otopside çocukların boğularak öldürüldüğü tespit edildi.
Gözaltına alınan Murat R., ruh ve sinir hastalıkları hastanesine sevk edildi. Burada 5 ay kalan zanlı, tutuklanarak cezaevine gönderildi.
“Eşimin bana davranışları ve hakaretlerinden dolayı psikolojim bozuldu”
Olayla ilgili duruşma, Kocaeli 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülemeye başladı. Duruşma salonunda taraf avukatları hazır bulunurken tutuklu sanık Murat R. ile müşteki anne Merdiye R., SEGBİS ile davaya katıldı. Mahkeme başkanının “Başka çocukların var mı?” sorusuna sanık Murat R., “Yok diyorlar. Hatırlamadığım şeyden dolayı cezaevindeyim. Eşimle 14 yıldır evliyim. Evliliğimizden beri eşim bana kötü davranıyor. Eşimin bana davranışları ve hakaretlerinden dolayı psikolojim bozuldu. Erkekliğime, adamlığıma laflar söylüyordu. Evi geçindirmeye çalışmama rağmen hakaretlerine devam etti.” diye konuştu.
“Cezaevinde kuru ekmek yiyorum ama huzurum yerinde.
Eşiyle geçinemediklerini belirten tutuklu sanık Murat R., “Eşim, birkaç kez evlilik yaptığından dolayı anneme, ‘Namussuz kadın’, bana da ‘Namussuzun çocuğu’ diyordu. Ev almak için uğraşıyordum ancak dolandırıldım. O süreçte eşimi memleketine gönderdim, bir süre uzak kalırsak sorunlarımız düzelir diye düşündüm ama düzelmedi.
Eşimin hakaret ve isteklerinden yoruldum ve boşanmak istedim. Çocuklarım için elimden geleni yaptım. Eşim bana, ‘Çocukları sana göstermeyeceğim’ diyordu. Mahkeme kararı olacağı için bu sözleri umursamıyordum. Cezaevinde kuru ekmek yiyorum ama huzurum yerinde. Evlilikte hiç huzur bulamadım.” şeklinde konuştu.
“Çocuklarımı öldürdüğümü hatırlamıyorum”
Eşinin çocuklarını kendisine karşı da doldurduğunu belirten Murat R., “Eşim çocuklarımıza, ‘Bu sizin babanız değil’ diyordu. Bir süre sonra çocuklar da birkaç kez öyle demeye başladı. Olay günü çocuklara ayakkabı almak için evden çıktım. Çocuklar evde uyuyordu, daha sonra çay bahçesine gittiğimi ve polisin yanlarına oturduğumu hatırlıyorum. Polislerle konuştuğumu, annemin evine gittiğimizi, sonra cezaevine geldiğimi hatırlıyorum. 5 ay ruh ve sinir hastalıklarında kaldım, sonra cezaevine geldim. Çocuklarımı öldürdüğümü hatırlamıyorum.” ifadelerini kullandı.
Çocukları öldürdükten sonra not yazmış
Çocukları öldürdükten sonra sanığın yazdığı not da mahkeme salonunda okundu, “Melek evlatlarım benim. Bu dünyada sizden başka kimsem yok. Ben hem annesiz hem de babasız büyüdüm. Sizi asla kimselere mahcup ettirmem. Sizler meleksiniz. Artık sizi bu kötü dünyanın insanlarına emanet etmeyeceğim.
Ben sizin yerinize cehennemi bile göze alırım ama asla sizi almadan yaşamam. Sizlere babasızlığın acı gününü yaşatmam asla.
Dolandırıldım, annenizle aramızda maddi olarak hep kavga vardı. Sizlerden ayrılmak benim için ölüm gibi geliyor. Sizler benim içimde birer melek olarak yaşayacaksınız. Sizi seven babanız. Sizleri çok seviyorum, onun için sizleri Allah’a emanet ediyorum, varsın ben yanayım.” notu dikkat çekti.
Mahkeme başkanı notu hatırlayıp hatırlamadığını sorduğunda sanık, “Çocukları uyuttuktan sonra bir şeyler yazmışımdır ama ne yazdığımı hatırlamıyorum.” dedi.
“Murat, ‘Çocukları uyuttum’ diyor, çocukları boğarak mı uyutmuş?”
Olaya ilişkin dinlenen sanığın eşi Merdiye R., “Ben ne kendisine ne de annesine hakaret etmedim. Murat sürekli bana hakaret ediyordu. Asıl ben dayanamadığım için kendisinden boşanmak istedim. 14 yıldır bir gün bile oturup benimle sohbet etmedi. Bana, ‘Köyden geldin, mağaradan geldin, Suriye’den geldin, çingenesin’ deyip hakaretler diyordu.
Olay günü Murat, çocuğu berbere götüreceğini ve alışveriş yapacağını söyledi. Çocuğu gelip aldı gitti. Kızımı ise kurs çıkışı alıp götürmüş. Çocukları boğarak öldürmüş. ‘Çocukları uyuttum’ diyor, çocukları boğarak mı uyutmuş? Sanık annesine çocukların fotoğrafını çekip atmış, annesi bana haber vermedi. Haber verseydi belki yetiştirdim, çocuklarımı kurtarırdım, şikayetçiyim.” diye konuştu.
“Gelinimden çocukların boğulduğunu öğrendim”
Tanık olarak dinlenen sanığın annesi Yurda B., “Olay anında Antalya’daydım. Görgüye dayalı herhangi bilgim yoktur. Olayı gece saatlerinde telefonla öğrendim. Saat 24.00-01.00 gibi beni gelinim aradı, Murat’ın nerede olduğunu, evinin anahtarını ona verip vermediğim sordu.
Anahtarı Antalya’ya gelmeden Murat’a verdiğimi söyledim. Zaman zaman anahtarımı gelinime ve oğluma verirdim. Saat 02.00 gibi polisler beni aradı ve oğlumu sahilde dengesiz hareketlerde bulunduğunu, madde kullanıp kullanmadığını sordu, ben de kullanmadığını söyledim. Evime girmek için izin istediler ben de izin verdim. Daha sonra gelinimden çocukların boğulduğunu öğrendim.” diyerek gözyaşı döktü.
Cezai ehliyeti olup olmadığı tespit edilecek
Mahkeme heyeti, sanığın cezai ehliyetinin olup olmadığının tespiti için ATK’ya gönderilmesine, tutukluluk halinin devamına ve duruşmanın ertelenmesine karar verdi.
Haber Kaynağı: İhlas Haber Ajansı (İHA)