MİSİLLEME BİR ÜLKEYLE SINIRLI OLMAYACAK! SPESİFİK HEDEF SOSYAL MEDYADA YAYILDI
7 Ekim’de başlayan savaşta 116’ıncı güne girilirken, üsleri 160’dan fazla saldırıya uğrayan ABD’nin ilk kez hem de Ürdün’de asker kaybetmesi Orta Doğu’yu alt üst etti.
Saldırıya uğrayan Tower 22 üssü, Washington’ın bölgedeki yakın müttefiki Ürdün ile Suriye ve Irak’ın kesiştiği Rukban’da yer alıyor.
Amerikan medyasına konuşan resmi yetkililer, kamikaze silahlı insansız hava aracının (SİHA) çok alçak ve çok yavaş bir şekilde Tower 22’ye yaklaştığını, bu sırada gökyüzünde ABD ordusuna ait bir SİHA’nın bulunduğunu söyledi.
Tower 22 üssündeki hava savunma sistemleri Amerikan SİHA’sının yaklaşması nedeniyle kapalıydı.
Bu nedenle üstte bulunan askerler kamikaze drone saldırısına uyarısız yakalandı. Suriye sınırına neredeyse 1 kilometre mesafedeki üste görev yapan askerlerin çoğu, Cumartesi akşam saatlerinde gerçekleşen saldırı sırasında odalarındaydı.
Coyote gibi hava savunma sistemlerine sahip üssün vurulmasına dair detaylar Amerikan Associated Press (AP) haber ajansından CBS televizyonuna, Wall Street Journal ve New York Times gazetelerine kadar birçok yayın organında yer aldı.
ABD Savunma Bakanlığı Pentagon, saldırıda ölen üç askerin isimlerinin 46 yaşındaki William J. Rivers, 24 yaşındaki Kennedy L. Sanders ve 23 yaşındaki Breonna A. Moffett olduğunu açıkladı. Saldırıda yaralanan onlarca askerden sekizi, tedavi için helikopterlerle hastanelere taşındı.
Pentagon sözcüsü Sabrina Singh, saldırının İran’ın Irak’taki milis gücü olan Ketaib Hizbullah’ın izlerini taşıdığını söyledi.
Washington, saldırının duyurulduğu Pazar akşamından bu yana Tower 22’nin vurulmasında İran’ı suçluyor ancak Tahran yönetimi saldırının arkasında olduğunu kabul etmedi.
Şimdi dünyanın merak ettiği soru, saldırıya yanıt vereceğini ilan eden ABD’nin misillemesinin ne zaman, nerede ve nasıl gerçekleşeceği. Pentagon, “Savaş istemiyoruz ancak adım atacağız ve askerlerimize yönelik saldırılara karşılık vereceğiz” açıklamasını yaptı.
Beyaz Saray, Başkan Joe Biden’ın misilleme seçeneklerini değerlendirdiğini bildirdi. Ulusal Güvenlik Konseyi sözcüsü John Kirby, “Kendi seçtiğimiz zamanda karşılık vereceğiz” dedi.
’50 YILDIR EN TEHLİKELİ DÖNEM’
ABD’nin kademeli bir yanıt vereceğini yineleyen Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Orta Doğu’nun 1973’ten bu yana en tehlikeli günlerini yaşadığını söyledi. Blinken, “Ortadoğu’da son derece istikrarsız bir dönemden geçiyoruz. İddia ediyorum ki, en azından 1973’ten bu yana, hatta belki de ondan da önce, bölgede şu anda karşı karşıya olduğumuz kadar tehlikeli bir durumla karşılaşmamıştık” dedi.
CNN International’a konuşan ABD’li yetkililer, önceki haftalarda Amerikan üslerini hedef alan saldırılara misillemelerde bulunan Washington’ın şimdi daha güçlü bir misillimeye imza atacağını söyledi.
Başkan Biden’ın giderek artan bir baskıyla yüz yüze olduğunu vurgulayan CNN, Cumhuriyetçi Parti’li isimlerin doğrudan İran’ın vurulması yönündeki çıkaşlarını hatırlattı.
ABD’nin Orta Doğu’daki operasyonlarını yürüten Merkez Kuvvetler Komutanlığı’nın (CENTCOM) önceki misillemelerinin İran yanlısı grupları caydırmadığını belirten CNN, beklenen saldırının tek bir ülkeyle sınırlı olmayabileceği yorumuna yer verdi.
CNN’deki haberde ‘Bunlar İran için zafer dereceleridir’ ifadesi kullanıldı, televizyona konuşan bir askeri yetkili, “Gördüğünüz bütün haberler, bölgedeki gerilimi tırmandırmaktan bahsediyor. Ancak biz burada kendimizi dizginlemeyi başardık” dedi.
Haftalardır Kızıldeniz’den ayrılmayan İran gemisi MV Behshad’ın ABD tarafından batırılacağı yönündeki iddialar ise, sosyal medyada paylaşıldı. Görünürde bir petrol tankeri olan ancak Batılı ülkeler tarafından bir istihbarat gemisi olarak tanımlanan 17 bin tonluk MV Behshad, haftalardır Kızıldeniz ile Aden Körfezi’ni birbirine bağlayan Babülmendep Boğazı çevresinde.
İngiliz medyası hafta sonu, İngiltere deniz kuvvetlerinin ABD’lilerle Behshad’a ne yapılacağını tartıştığını yazdı. Casus geminin batırılmasının gündemde olmadığı belirtilirken, ABD üssünün vurulmasıyla söz konusu ihtimal bu kez sosyal medyada yayıldı.
Orta Doğu’da Yemen’den Lübnan’a, Suriye’den Irak’a Direniş Ekseni adıyla bir hat kuran İran, yıllardır bölgedeki vekil güçlerine yatırım yapıyor. İran’ın Hizbullah’tan Haşdi Şabi’ye, Husiler’den Suriye ordusuna vekil güçlerini eğitip silahlandırdığı biliniyor.